Astaksantin, başta deniz kabukluları olmak üzere (yengeç, ıstakoz, karides, kerevit vb.) somon balığı gibi canlılarda bulunan ve bu canlılara kırmızı rengini veren bir renk pigmenti olup aynı zamanda güçlü bir antioksidandır.
Antioksidan nedir sorusu ile başlayalım isterseniz:
Canlılarda kimyasal süreçler özellikle oksidasyon serbest radikallerin oluşmasına sebep olur. Bu serbest radikaller farklı moleküller ile reaksiyona girerek hücrelerin anormalleşmesine yani kanser oluşumuna sebep olabilir. Oksidasyon, DNA’ya kansere yol açacak derecede zarar verebilir ve çoklu doymamış yağ asitlerini kalp krizi ve felçlere neden olacak forma dönüştürebilir. Antioksidanlar ise bu serbest radikaller ile reaksiyona girerek yani bağ kurarak hücrelere zarar vermelerini önlerler. Birçok meyve ve sebzede farklı türde antioksidanlar bulunmaktadır. Kısacası kanser oluşumunu önlemek ve sağlıklı kalabilmek için antioksidanlara ihtiyacımız vardır.
Astaksantin bir antioksidandır. Serbest radikallerin neden olduğu DNA hasarına karşı beta karotenden ve E vitamininden daha etkilidir. Bu yüzden, sağlığa oldukça yararlıdır. Antioksidanlar, hücreleri beslerler ve onların sağlıklı yaşamalarına neden olurlar. Örneğin, cildin antioksidana gereksinimi vardır, böylece canlılığını sürdürebilir. Vücutta ne kadar fazla antioksidan olursa, o denli gücünü koruyabilir ve zararları tamir edebilir.
• Astaksantinin yararlarından bir tanesi, yaşlanmayı durdurmasıdır. Tanımı üzere, biliyoruz ki astaksantin, diğer antioksidanlar gibi, hasarlara karşı, yaşlanmayı durdurmak üzere, hücrelere hızla yenilenme araçlarını sağlar.
• Astaksantin gibi antioksidanlar, vücudun diğer bölümlerine de yardımcıdır. Sadece cildimiz değil; iç organlarımız da astaksantin içeren besinlerin tüketiminden yarar sağlar. Karaciğer kendini yenileyebilir.
• Belçika’daki Ghent Üniversitesi Hastanesi‘nde yapılan bir çalışmada astaksantin’in erkeklerde görülen kısırlık sorunlarına karşı etkili olduğu görülmüştür. Astaksantin kullanan veya içeren besinler tüketen erkeklerin sperm oranları plasebo grubuna göre daha yüksek çıkarken, aynı zamanda plasebo grubuna göre daha fazla gebelik oranı oluşmuştur.
• 2010 yılında, Washington State Üniversitesi bilim adamlarınca yapılan bir çalışmada astaksantin’in inflamasyonu azalttığı, immün yanıtı artırdığı ve kanser hücresinin büyümesini inhibe ettiği gösterilmiştir.
Astaksantin, immün sistemin yanı sıra anti kanserojen etki göstermekte, kalp ve beyin damar dolaşımına da olumlu etkisi bulunmakadır. Alzheimer ve parkinsonu önlemeye yönelik olarak etkileri de bulunan astaksantinler araştırmalar yeterli derecede olmasa da diyabeti önleyici etkisinin yanı sıra diğer antioksidanlarda olduğu gibi hücrelerin oksidatif hasara karşı korunmasındaki görevi de çok önemlidir. Ve aynı zamanda vücudun DNA yapısına zarar veren tümör oluşumları ile serbest radikallere karşı koruyucu etkisinin olması sporda performans arttırıcıolarak kullanılmasını gündeme getirmiştir
Hücreleri Temizler
Antioksidan etkinlik söz konusu olduğunda astaksantin kendi sınıfının açık ara birincisi. Çünkü vücudun her hücresine filtre uygulayabiliyor. Astaksantin molekülünün bir ucu, hücrenin yağda çözünen bölümünü ve bir ucu da hücrenin suda çözünen bölümünü koruyor.
Ağrıyı ve inflamasyonu azaltır
Güçlü bir antienflamatuar. Osteoartrit, romatoid artrit gibi inflamasyonlu eklem problemlerinde etkili ve birçok kronik hastalığa neden olan inflamatuar bileşikleri azaltır.
İyileşmeyi hızlandırır
Egzersiz sonrası kaslarda mükemmel bir iyileşme sağlar. Tıpkı somon balıklarına üst yüzdürme yaptırdığı gibi, sporcuların ellerinden gelenin en iyisini yapmasına yardımcı olur.
Göz sağlığını destekler
Göz için mükemmel bir antioksidandır. Engellerden geçip retinanıza ulaşma konusunda eşsiz bir kabiliyete sahiptir.
Muhteşem Cilt ve Güneş Koruması
Cilt nem seviyeleri, pürüzsüzlük, esneklik, ince kırışıklıklar ve lekeler için yardımcı olur. Aynı zamanda güneş sonrası UV ışınlarının cilde verdiği hasarı azaltmaya yardımcı olur. Özellikle güneş yanığı sonrası alacağınız astaksantin cilde nüfuz eder ve onarımı sağlar.
