Genel BilgilerSağlık

Neden Balık Tüketmiyoruz?

Hani Eylül ayı geldiğinde balık yasakları biter de bütün TV kanallarında o akşam aynı haberi görmekten usanırız: “Balıkçılar Vira Bismillah Dedi”, “Tezgahlar Balık Dolacak”, “Millet Balık Yiyecek” türden haberlerden bahsediyorum. Sonra arada başka bir haber bombardımanı başlar. Balık fiyatları düştü, yok efendim palamudun tanesi 5 TL oldu, Hamsinin kilosu 8 TL oldu gibisinden. Gerçi arada uçuk fiyatlardan da bahsedilmiyor değil ya bütün bu haberlere karşın ucuz veya pahalı, bol veya az niçin balığı az tükettiğimize ve bu problemin (evet bence bu bir problem) nedenleri üzerine düşüp de çalışmalar yapılmıyor.

Türkiye toplumu olarak balığı az tüketiyoruz. Hatta o kadar az tüketiyoruz ki neredeyse tüketmiyoruz. Gelin isterseniz veriler üzerinden gidelim: Dünya Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Türkiye’de yıllık kişi başına 6 Kg balık tüketimi ile dünyada 160. sırada yer almaktayız. Listede kişi başına 164 Kg ile Maldivler açık ara birince sırada yer alırken Hong Kong’ta 71 Kg, Norveç’te 53.4 Kg, Japonya’da 51.7 Kg, İspanya’da ise 43 Kg düşmekte. Bu verilere baktığımızda “Neden az balık tüketiyoruz” sorusu yerine “Neden balık tüketmiyoruz” demek sanırım daha doğru olacaktır. Aşağıda sizler için tüm ülkelere ait yıllık balık tüketimi tablolarını da ekliyorum tıklayarak büyütebilirsiniz.

Dünya Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Dünyada ve Türkiye'de yıllık kişi başına düşen balık tüketimi. (KG cinsinden)
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Dünyada ve Türkiye’de yıllık kişi başına düşen balık tüketimi. (KG cinsinden)

Her ne kadar üç tarafı denizlerle çevrili ve denizlerinden bol çeşit balık yakalanan bir ülke olsak da balık tüketimi konusunda dünyada oldukça geride kalmış durumdayız. Tabii ki bunun çok sayıda sebebi var. Bence öncelikli olarak balığın sağlığımız için ne kadar önemli olduğu gerçeğini henüz öğrenemedik veya kabullenemedik. Peki uzmanlar bu konuda ne diyor? Neden az balık tüketiyormuşuz bi bakalım.

[ad id=’959′]

Taze Balığa Ulaşmak Zahmetli Olabiliyor

İnsanları artık yoğun çalışma temposunda olduklarından daha kolay tüketebilecekleri gıdalara doğru yönelmiş bulunmaktalar. Kırmızı et ve kümes hayvanlarına hemen hemen tüm marketlerden temin edebilirken ve tazeliğinden (bu etlerin balık etine nazaran raf ömrü daha uzundur) şüphe duymayabiliyorlar. Ancak balıkta durum böyle değil. Balığın raf ömrü kısa olduğundan ve bayat tüketilmesi durumunda ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verdiğinden güvenilir bir yerden alınması gerekiyor. Böyle durumlarda insanlar ya büyük marketleri tercih ediyor ya da daha önce alışveriş yaptığı balık marketlerden alım yapıyor. Taze balık ile bayat balık arasındaki farkı bilmeyenler için güvenilir bir yerden satın almak bu durumda gerçekten önemli. Bu nedenle “Balığın Tazeliği Nasıl Anlaşılır?” başlıklı yazımızı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.

Fiyatı?

Ekonomik nedenler bu konuda etkili olmasına karşın açıkçası balığın az tüketilmesinde çok da önemli bir faktör olmasa gerek zira kış mevsiminde yani balık yasaklarının olmadığı dönemde birçok balığın fiyatı 10 TL nin altına düşüyor. Kırmızı etin kilosunun 30-35 TL, son günlerde televizyonlarda ve sosyal medyada GDO lu gıdalarlar beslendiği yönünde (doğru veya gerçek) bol sayıda haberlere rağmen Tavuk etinin kilosunun ortalama 10-12 TL olduğu bu zamanda balık oldukça düşük bir fiyattan satılıyor. Kilosu 50-80 TL arasında satılan balıkları es geçmiyorum haklı olabilirsiniz. Sonuçta damak tadı bu. Kırmızı et veya kümes hayvanlarında olduğu gibi yediğiniz etin tadı aynı olmayacak. Türlü türlü balık mevcut. Hamsi, sardalya, istavrit, gopez, kefal gibi balıklar özellikle kış aylarında oldukça düşük fiyattan satılıyor ancak birçok balığın fiyatı da alabildiğine yüksek oluyor. Örneğin çoğu kişi tarafından sevilen üretim (çiftlik) çipura ve levreğin 300-400 gramlık yani porsiyondan biraz hallice boyları 20 TL civarında satılmakta. Doğal deniz fiyatları ise balığın ebatına göre 40 TL’den başlayarak 80 TL’ye kadar çıkıyor. Barbun balığı ise tekir ve kaya barbun olarak ayrılıyor. Yine ebatına göre tekir barbunun fiyatı 25 TL’den başlayarak 40 TL’ye kadar çıkıyor. Kaya barbunun irileri ise 70-80 TL’ye satılıyor. Dediğim gibi fiyat söz konusu olduğunda damak tadına göre işler değişiyor. Ama unutmayın fiyatı ne olursa olsun haftada 2-3 defa balık tüketmek gerekiyor.

Mutfak Kültürümüz Hamur ve Kırmızı Et Üzerine Kurulu

Balığın az tüketilmesinin bir diğer sebebi ise kıyı boylarını saymazsak mutfak kültürümüze çok yakın olmaması. Özellikle Ege bölgesinde sıkça tüketilmesine karşın İç Anadolu’dan doğuya doğru gidildikçe balık tüketimi oldukça azalıyor. Evlerde hamur cinslerinin ve kırmızı etin türlü türlü tarifleri yapılırken balıklar genelde ya kızartma ya da fırında yapılır. Farklı tarifler çok bilinmez, bilinse de uygulanmaz.

Balığı Pişirmek Zahmetli

Açıkçası az balık tüketmedeki en önemli etken olarak ben bu maddeyi görüyorum. Tazesini aldınız geldiniz hadi pişirelim dediğiniz. Eğer temizlenmemişse bir de temizlemeyle uğraşamam diyen epey çoktur. Pişirirken evi kokutmamak uğruna balık yapmaktan vazgeçen çok insan tanıyorum. Özellikle çalışan insanlar eve yorgun geldiklerinde basit pratik kokusuz bir yemek yapmayı tercih ediyorlar. Bu sebeple her ne kadar sevseler ve sağlıklı olduğunu bilseler de balık pişirmekten vazgeçebiliyorlar. Bu durumda olanlara önerim hemen her muhitte artık balık pişiriciler mevcut ve evlere kadar sıcak servis yapıyorlar. Balık fiyatının üzerine 2-3 TL koyarak satıyorlar. Mutlaka etrafınızda güvenilir bir pişirici bulun derim. Hem eviniz kokmaz hem sağlıklı gıda tüketmiş olursunuz.

Saklama ve Ulaşım Koşulları Fiyatları Artırıyor

Anadolu’nun iç bölgelerine, Doğu ve Güneydoğu bölgelerine soğuk zinciri kırmadan balığı ulaştırmak maddi yönden külfetli olunca fiyatlar da ona göre yükseliyor. Bu durumda insanlar hem güven ve fiyat yönünden balık tüketmekten vazgeçebiliyorlar.

 

Not: Bu yazının tüm hakları baliktarifi.com sitesine aittir. İzin alınmadan veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Balıkçı

Balığı ve balıkçılığı seven bir öğretmendir o. İzmir eski tahta balık halinde 6 yaşında başladı balık satmaya dedesi ile birlikte. Yıllar geçti artık dede ve baba mesleğini dijital ortamda icra ediyor.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. ailecek çok seviyoruz balık yemeyi fakat öyle her yerde yemeyiz sadece kendimiz evde yaparız çünkü balık pişirmesini herkes beceremez tüketmek istediğimiz balığı önceden planlayıp satın alırız. Her ne kadar zahmetli bir iş gibi gözükse de aslında çipura, levrek, barbun, dil balığı, somon gibi lezzetli balıklar için uğraşmaya değer. Taze bulduğumuz zaman fazla alıp dondurucuda saklama koşullarına uygun şekilde saklıyoruz

bamet için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu